TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜ’NE

Bir süredir TMMOB çatısı altında çözülmeyi bekleyen ancak 01.08.2012 tarihinde yaşanan olaylar ile ayyuka çıkan süreci kaygıyla izlemekteyiz.

Performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek işten çıkarılan ve İnşaat Mühendisleri Odası merkez binası önünde direnmeye başlayan Cansel Malatyalı, direnişinin 164. gününde oda binasına pankart asmak isterken ailesi ve destek olan kişilerle birlikte gözaltına alınmıştır.

Sürecin bu noktaya gelmesi, AKP hükümetinin itibarsızlaştırma planlarının yoğunlaştığı bir dönemde, emek mücadelesine daha sıkı sarılmak dışında şansı olmayan örgütlülüğümüzü zora sokmaktadır.

165 günü aşkın süredir örgütümüzün önünde direnen emekçi bir kadının taleplerini dinlemek, sorunu çözmeye çalışmak zor olmamalıdır. Ancak gelinen noktada, çözüm bulmak yerine sorunun yok sayıldığı, direnişin arkasında siyasal çatışmalar aranarak meşruluğunun kırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Cansel Malatyalı’nın “kullanıldığını” ileri sürenlere; kim hangi insanı, hangi kadını "kullanarak" 6 ay boyunca, hayatını, ailesini, iki çocuğunu bırakıp, kar kış sıcak demeden, üstelik defalarca gözaltına alındığı halde sokakta oturmaya ikna edebilir diye sormak isteriz.

Bunlar TMMOB’nin yöntemi değildir. TMMOB olarak destek verdiğimiz her direnişi, benzer şekilde karalamaya çalışan AKP bürokratlarının tavrıdır, örgütümüze yakışmamaktadır.

Kamuoyunu yanlış yönlendirmek kabul edilemez!

01.08.2012 tarihinde İMO Merkezi’nin açıklamasının hemen akabinde 20 oda merkez yönetimi ile Birlik Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamalar ibret vericidir. Sorunu çözmek adına adım atmayan merkez yöneticilerinin birbiri ardına ‘kınama’ yarışı yapmaları bizleri hayrete düşürmektedir. Ayrıca kamuoyu ve biz üyelere yapılan açıklamalarda olay çarpıtılmış, gerici ve faşist güruhların müdahalesi gibi yansıtılmıştır. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Kendi kamuoyunu yanlış yönlendirmek TMMOB yönetimlerini uzun vadede zora sokmaktan öte anlam taşımayacaktır.

TMMOB polis kordonu ile korunamaz!

Yapılan açıklamalarda odaların bizim önemli mevzilerimiz olduğu ifade edilmekte, buralara yapılan hiç bir “saldırı”yı kabul etmeyeceğimiz söylenmektedir. Doğrudur, ancak odalar mekân olarak değil politik olarak önemli mevzilerimizdir. Bizler tarihi ve emek mücadelesi içerisindeki konumu üzerinden TMMOB’yi kazanılmış bir mevzi saymaktayız. Bu sebeple de TMMOB yönetimlerinin buna uygun hareket etmesini sağlamak zorundayız. TMMOB örgütlülüğü ancak böyle korunabilir.

Emekçilerden TMMOB’yi uzak tutacak bir biçimde, hele de polis kordonu ile korumaya çalışmak, AKP’nin ekmeğine yağ sürmektir. Emekçi bir kadını polise teslim etmek, üstüne üstlük dava açmak hiçbir şekilde açıklanamaz.

Çözüm istiyoruz!

Tam da bu sebeple, uzun süredir çözüm bekleyen Cansel Malatyalı en kısa zamanda muhatap alınmalı, güvenceli iş talebi karşılanmalı, eylemi hakkında yapılan suç duyurusu derhal geri çekilmelidir. TMMOB yönetimi çıkabilecek benzer sorunların büyümeden çözülebilmesi ve kamuoyunda örgütün itibarının zedelenmemesi için örgüt içinde özgür tartışma zeminleri yaratmalı, üyelerinin sesine kulak vermelidir.

Son olarak, tarihine ve söylemlerine uygun bir örgüt olmanın temel koşulunun yanlışları düzeltmek konusunda cesur davranmak olduğunu hatırlatıyor, sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha vurguluyoruz!